Kirilmisti umutlarim, hayallerim..almislar hepsini elimden!
Sonra da yuregimin bir parcasini oraya birakmaya mahkum etmisler…
‘’ Yok aslinda hic Kirilmadim ben, sadece bir parcami kaybettim..’’
- Bos ver, Unut sen aci veren herseyi..
‘’ Unutulacak bir sey degil ki, sen kendini unuturmusun..? ’’
- Demek istedigim; gelecegine bak, her sey düzelecek..
‘’Mutluluga inanacagami mi saniyorsun sen..? ’’
- Neden olmasin.. Eger yasiyorsak hala umut vardir bence..
..’’ Yükün ne kadar agir oldugunu yalnizca sen bilirsin…
Kimse senin tasidigini tasiyamaz icinde..
Birak kalsin ardinda..
Yanina almaya degmez…!
Hazine degil ki, sahip cikasin..
Ne ki hepsi zaten. Tablodan calinmis bir kac renk!
Biraz siyah, birazcik kirmizi.. Biraz aci, birazcik keder..
Bir bosluga uzanan el, ve duyulmayan ses…
Bir de..
Yillardir biriktirdigin kelimelerin var...!
Seni Acitan da bu degil mi… ? “..
‘’Sessizligimin birinci Sayfasi’’
Seherizm öncesi..
28 Ekim 2010 Perşembe
Sessizligimin Hayalleri..
Hayal gibi geliyor hersey, o an sanki cok uzaklardan kendime bakiyorum…
karanligin etkisinden olmalidir diyerek, avutuyorum kendimi...
Sehpalarin cekmecelerini actigimi gorüyorum.. Merakla nefesimi tutarak, icinde cocukluk hatiralarimi bulacagimi ümid ediyorum...
Resimlerin yerine bos bir zarf, sayfalari yirtilmis olan hatira defterimi buluyorum..
Sonra etrafima bakiyorum, kalbim daha cok sizlamaya basliyor....
Bir yerden ses geliyor sanki…
Ah, bu duvarlar..!
Neler neler anlatiyorlar bana…
Ellerimle kulaklarimi kapatiyorum; yok..! yok..!
duymak istemiyorum diye bagirmaya calisiyorum..Sesim cikmiyor.
Bir seyler kalmis, bu dört duvarin arasinda.
Gecenin karanligina saklanmis duygular, kalp sancilari…
Caresizlik kilitlenmis, bana hic bir zaman ait olmayan odada.
Resimlerim!
Yoklar cekmecede, yakilmis hepsi teker teker…
Cocukluk hatiralarim..
Yillarca sakladigim okul arkadasimin mektubu!
Elimde ki kirmizi kapli defterin ici bos, Bos! .. kendime aldigim ilk hatira defterimdi...
Yakmislar hatiralari, benden intikam alircasina…
karanligin etkisinden olmalidir diyerek, avutuyorum kendimi...
Sehpalarin cekmecelerini actigimi gorüyorum.. Merakla nefesimi tutarak, icinde cocukluk hatiralarimi bulacagimi ümid ediyorum...
Resimlerin yerine bos bir zarf, sayfalari yirtilmis olan hatira defterimi buluyorum..
Sonra etrafima bakiyorum, kalbim daha cok sizlamaya basliyor....
Bir yerden ses geliyor sanki…
Ah, bu duvarlar..!
Neler neler anlatiyorlar bana…
Ellerimle kulaklarimi kapatiyorum; yok..! yok..!
duymak istemiyorum diye bagirmaya calisiyorum..Sesim cikmiyor.
Bir seyler kalmis, bu dört duvarin arasinda.
Gecenin karanligina saklanmis duygular, kalp sancilari…
Caresizlik kilitlenmis, bana hic bir zaman ait olmayan odada.
Resimlerim!
Yoklar cekmecede, yakilmis hepsi teker teker…
Cocukluk hatiralarim..
Yillarca sakladigim okul arkadasimin mektubu!
Elimde ki kirmizi kapli defterin ici bos, Bos! .. kendime aldigim ilk hatira defterimdi...
Yakmislar hatiralari, benden intikam alircasina…
Sessizligimin Gecmisi..
Isiklari yanmayan bir evin yanindan geciyorum..
Pencereyi kaplayan mavi renkli kalin perde dikkatimi cekiyor. Tanidik geliyor,
bir anlik gozümde bir hatira canlaniyor ve icim urperiyor. Bu pencere; bana sessizce sakladigim hasretimi,
yalnizligimi ve acilarimi hatirlatiyor.
Evin kapisi acik oldugunu farkediyorum, bir cesaretle iceriye girmeye karar veriyorum. Sonrasinda, hic tereddüt etmeden,
merdiveni cikip, sagdan ikinci odaya giriyorum..
Belli ki uzun zamandir kimseler girmemis bu eve, odanin kapisi gicirdayarak aciliyor.
Ne aradigimi bilmesem de, bir beklentiyle bakiyorum yinede iceriye..
Oda karanlik ama, bir sekilde görebiliyorum duvarda ki gölgeler sayesinde. Odada bulunan esyalari gözden geciriyorum,
Bir Yatak, yaninda iki tane kücük sehpa. Onun üstünde bos olan resim cerceveleri ve de üzerinde el yapimi oldugunu
düsündügüm beyaz renkli danteller…
Diger duvarda asili olan Türk bayragi var, iki tane de kurumus kirmizi güller süslüyor pencerenin kenarini..
Pencereyi kaplayan mavi renkli kalin perde dikkatimi cekiyor. Tanidik geliyor,
bir anlik gozümde bir hatira canlaniyor ve icim urperiyor. Bu pencere; bana sessizce sakladigim hasretimi,
yalnizligimi ve acilarimi hatirlatiyor.
Evin kapisi acik oldugunu farkediyorum, bir cesaretle iceriye girmeye karar veriyorum. Sonrasinda, hic tereddüt etmeden,
merdiveni cikip, sagdan ikinci odaya giriyorum..
Belli ki uzun zamandir kimseler girmemis bu eve, odanin kapisi gicirdayarak aciliyor.
Ne aradigimi bilmesem de, bir beklentiyle bakiyorum yinede iceriye..
Oda karanlik ama, bir sekilde görebiliyorum duvarda ki gölgeler sayesinde. Odada bulunan esyalari gözden geciriyorum,
Bir Yatak, yaninda iki tane kücük sehpa. Onun üstünde bos olan resim cerceveleri ve de üzerinde el yapimi oldugunu
düsündügüm beyaz renkli danteller…
Diger duvarda asili olan Türk bayragi var, iki tane de kurumus kirmizi güller süslüyor pencerenin kenarini..
Sessizligimin Sayfasi..
’ Ama benim de isteklerim ve hayallerim var... ‘’
- Senin konusma hakkin var mi ki .. !
‘’ Ben burada kalmak istemiyorum.. ‘’
- Baska secenegin yok..!
‘’ Mutsuzum, bu duvarlar üzerime geliyor..’’
- Idare et, ne derdin olabilir ki.. !
‘’ Pencereyi acip kar yagisini izlemek istiyorum.. ‘’
- Cocukmusun, islerine bak sen..!
Havanin baya serinledigini farkediyorum. Annemin ördügü gümüs renkli Şalimi omzuma atarak yürümeye devam ediyorum...
Yanindan gectigim evlerin isiklari tek tek yanmaya basliyor..
Yabanci bir Sehirdeymisim gibi tuhaf bir düsünce kapliyor benligimi.. Hersey bana farkli gözüküyor bu aksam …
Nedense baska bir yeri hatirlatiyor gectigim yollar..
- Senin konusma hakkin var mi ki .. !
‘’ Ben burada kalmak istemiyorum.. ‘’
- Baska secenegin yok..!
‘’ Mutsuzum, bu duvarlar üzerime geliyor..’’
- Idare et, ne derdin olabilir ki.. !
‘’ Pencereyi acip kar yagisini izlemek istiyorum.. ‘’
- Cocukmusun, islerine bak sen..!
Havanin baya serinledigini farkediyorum. Annemin ördügü gümüs renkli Şalimi omzuma atarak yürümeye devam ediyorum...
Yanindan gectigim evlerin isiklari tek tek yanmaya basliyor..
Yabanci bir Sehirdeymisim gibi tuhaf bir düsünce kapliyor benligimi.. Hersey bana farkli gözüküyor bu aksam …
Nedense baska bir yeri hatirlatiyor gectigim yollar..
21 Ekim 2010 Perşembe
Sessizligimin Anilari..
Günün en cok sevdigim vaktindeyim simdi, gündüz ve gecenin birbiriyle selamlastigi zamanidir simdi...
Gökyüzü kararsiz bir sekilde henüz alacakaranlik...
Günes son birikmis isiklariyla ay’dan aldigi gücle birlikte toparlarlanirken, ben disari cikip biraz hava almaya karar veriyorum...
Dalgin dalgin yürüyorum soguklarin yasanmadigi bir kis aksaminda, hafiften esen rüzgar saclarimi savuruyor özgürce…
Düsündükce derin bir nefes aliyorum, icimde öyle bir sizi var ki.. her nefesimde gizlidir sesi.
Adina ne denir; nasil anlatilir, neden vardir su kalbimde bilemiyorum….
Belli ki, bu gün de yine kendi kendime sordugugum sorularla basim agriyacak..
sonu olmayan sorularimsa her seferinde cevapsiz kalacak..
Böylece dönme dolap gibi tekrar basliyor hersey; Ben, sorularim ve hayat..
Gökyüzü kararsiz bir sekilde henüz alacakaranlik...
Günes son birikmis isiklariyla ay’dan aldigi gücle birlikte toparlarlanirken, ben disari cikip biraz hava almaya karar veriyorum...
Dalgin dalgin yürüyorum soguklarin yasanmadigi bir kis aksaminda, hafiften esen rüzgar saclarimi savuruyor özgürce…
Düsündükce derin bir nefes aliyorum, icimde öyle bir sizi var ki.. her nefesimde gizlidir sesi.
Adina ne denir; nasil anlatilir, neden vardir su kalbimde bilemiyorum….
Belli ki, bu gün de yine kendi kendime sordugugum sorularla basim agriyacak..
sonu olmayan sorularimsa her seferinde cevapsiz kalacak..
Böylece dönme dolap gibi tekrar basliyor hersey; Ben, sorularim ve hayat..
Kaydol:
Yorumlar (Atom)